Büyüklerin Üniversite Öğütleri

Üniversite öğrencisiyseniz eminim hepiniz bir büyüğünüzden - bu otobüste yanınızda oturan yaşlı bir amca da olabilir, her an her yerde karşınıza çıkabilirler - çeşitli öğütler duymuşsunuzdur. En çokta şu cümle söylenir. Öğrencilik yıllarınızın kıymetini bilin o günler geri gelmeyecek...

Şahsen hep kulak arkası ettiğim öğütler olmuştur, bir çoğumuzun yaptığı gibi. Bir Yıldız Teknik'li olarak;


  • Ben hayatımda USİS sistemi gibi bir bela görmemiştim. (İşkence çekiyoruz resmen, alt yapı sıfır.)
  • Ben hayatımda hiç seçmeli ders altında mecburi ders almamıştım. 
  • Ben hayatımda  hiç bu kadar ödev yapmamıştım.
  • Ben hayatımda hiç bu kadar çalışmamıştım. (YGS - LYS zamanı bu kadar çalışsam Boğaziçindeydim yeminle)
  • Ben hayatımda hiç bu kadar çok proje yapmamıştım. Daha doğrusu üniversiteden önce proje sayılabilecek bir şey yapmamıştım.(Son bir ay o proje sıkışır sıkışır, en son kafayı yiyerek bitirirsin.)
  • Ben hayatımda hiç bu kadar çok ders dinlememiştim.
  • Ben hayatımda sınav zamanları hiç bu kadar ümitsizliğe ve çaresizliğe kapılmamıştım.
  • Ben hayatımda bu kadar yüksek çan yapan bir sınıf görmemiştim. (Tamam bu biraz bizim sınıfımızla alakalı)
  • Ben hayatımda bu kadar yoğun, yorgun dönemler yaşamamıştım.

Ben hayatımda bu kadar yazıları artarak ve de katlanarak devam eder eminim ki...


Okulun ilk ayını hep çok sevmişimdir. Ne sınav var ne dert ne tasa... Sonra bir başlar ta ki tatil gelene kadar. Ve dönem boyunca hep söylenerek devam ettim üniversite hayatıma, hala ediyorum. Ama hep bir yakınma... Ne yazık ki üzülerek söylüyorum sevgili üniversite adayları ve öğrencileri büyüklerimiz haklı ne kadar yakınsak, sıkılsak, nefes alamadığımızı hissetsek de hiç biri kafaya takılacak şeyler değil. Aslında şimdi fark ediyorum çokta güzeller. Bu yazıyı bu dönem mezun olacak olmam tetikledi tabi ki. Aranızdan ayrılacağım sevgili ballı, şanslı bıdık üniversite öğrencileri. Üniversite ortamını bir daha bulamayacağımı biliyorum, yeteri kadar tadını çıkaramamış olmamın hüznünü yaşıyorum. Şanslı bıdık bunlar şimdi senin için geliyor;

  • Bir şey diyim mi evet kariyer, kendine mesleki beceriler katmak önemli ama buna saplanıp kalma! Git gez, dolaş ama kampüsünden kaçar gibi gitme derslerden sonra. Her noktasında bir anın olsun mesela. 
  • YTÜ Davutpaşa'daysan o çimlerden saatlerce kalkma. 
  • Çilek servisleri kaçmıyor. Bir kere okulu karış karış yürü. 
  • Festivalleri en dandik kim çıkıyorsa bile kaçırma! 
  • Bisiklete bin. 
  • Kulüpler güzel evet, ben dikiş tutturamadım, ama kendini çokta zorlama olmuyorsa olmuyor. (Kulüplerdeki gruplaşmalardan nefret ediyorum) 
  • Tüm gün okulda olduğun için yakınma belki de boş günün olsun diye ders programına takla attırıyorsun. Bense bu sene okula bir gün gideceğim için psikolojim bozuluyor. (Kıymetini bil!) 


Söylediklerim boş gelmesin sevgili şanslı bıdık bunları okuldan ciddi anlamda nefret etmiyorsan sende göreceksin son sene anyayı konyayı. Bölümünden nefret edebilirsin bak anlarım ama okulu bunun için heba etme emi! Orası senin dünyan. Yazılacak belki bir sürü şey mevcut ama kısa kesmek istiyorum sonu iyi olmayacak yoksa. 

Beni bi hazırlığa tekrar atıverseniz?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kraliçe'nin Notaları | Serkan Gürkan, String Inspirations Quintet

Kitap: Eylül 2018’de Neler Okudum?