Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hastane Korkum Kalp Ben

Resim
Herkes yılbaşı temalı yazılar yayınlarken ben gereksiz bir yazı yazmayı tercih ettim (Bu tabi ki 2014 yılımın berbat geçtiği, kötü anılarımın güzel anılarımdan fazla olduğu, yeniden hayal kırıklığını zirvede yaşadığım için değil! Züğürt tesellisini severim.). Gelelim benim hastane korkuma, evet hemde nasıl bir korkma bunu size bir kaç anımla anlatacağım. Yıllardan 1998 ilkokula yeni başlamışım. Bizim zamanımızda birinci sınıflara çiçek aşısı yaparlardı, şu kol derisini büzüştüren iğrenç bir görüntü haline gelip ilk renksiz dövmeni oluşturan cinsten. Şimdilerde iz kalmıyormuş sanırsam her neyse konumuza dönelim. Nasıl oluyor hala bilmesem de okulda bir aşı olucaz kaçın gibi bir duyum gelmişti herkes panik halindeydi, dersi dinlemek yerine hepimizin gözleri kapıdaydı. GELİCEKLER! Tabi ki geldiler... Herkesin gözü yaşlı, anneler akın etmiş, çocuklarını sakinleştirmeye çalışıyor. Bense fazla aşırı tepki vermemiştim ve rahatlıkla gittim aşıyı oldum. Zaten iğnenin acısını değil, ilacı v

Film: The Great Gatsby

Evet, evet bu mükemmel filmi ne yazık ki yeni izleme fırsatı buldum. Son zamanlarda sinema sektörüne yönelik umudumu yitirmişken (devamlı aynı olayların üzerinde dönüp duran film konuları) kendimi görüntülerin, oyuncuların ve özellikle müziklerin büyüsüne kaptırarak büyük bir zevkle izledim. Leonardo Dicaprio'u tabi ki çoğumuz ayıla bayıla izliyoruz. Çocukluğumuzun aşkı kendisi, fakat oyunculuğu burada o kadar iyiydi ki şaşırttı açıkçası. Ama filme yönelik yapabileceğim en dikkatimi çeken nokta müzikleri oldu. İlk başta çok adapte olamadım açıkçası müzikler yeni dönemden bilinmesine rağmen eski dönemde geçen filmde kullanılınca bir dengesizlik yaratmıyor değildi ama sonrasında o kadar hoşuma gitti ki gayet iyi düşünülmüş bir proje olmuş kısaca. Müziklerin uyumuna bu kadar bayılmışken iki tanesini de paylaşmasam olmazdı :) Lana Del Rey - Young and Beautiful  Gotye - Hearts A Mess Filmi izlediyseniz veya izlemeye karar verdiyseniz, Young and Beautiful şarkısının sözlerine dikkat

Kitap Önerisi

1. Akzambaklar Ülkesin Finlandiya'da - Grigori Petrov Kendisini üniversitede okuma fırsatı buldum. Aslında kitabı duyma şeklim pek hoş sayılmazdı. Derste sinirlenen hocamız ödev olarak bize bu kitabı okumamızı söylemişti. Zorla okutulan kitaplardan pek haz etmem özellikle ilkokulda kitabın özetinin istenmesi benim için işkence anlamına gelirdi. Bir kitabın özet çıkarma düşüncesiyle okunmasına karşıyım, sevmiyorum, okumak gelmiyor içimden. Ve öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandıran bir uygulama olduğunu da hiç sanmıyorum. Her neyse kitabımıza gelecek olursam tam anlamıyla bayıldım. Aslında ana fikir olarak Finlandiya'nın eğitim sistemini anlatan bir kitap, belki öğretmenlik bölümü öğrencisi olmam bu kitaptan bu kadar etkilenmeme neden oldu. Fakat herkesin okuyunca keyif alacağı, bir şeyler öğreneceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ve kitabı okumamızı söyleyen hocama bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. 2. Zaman Yolcusunun Karısı - Audrey Niffenegger En büyük şans

Film: Gone Girl

P.S. Spoiler içermez! İzlediğin en psikopat filmlerden biriydi diyebilirim. Fragmanını bile izlememiştim öncesinde, tamamen Ben Affleck'e kanalize olmuştum. Zaten film fragmanlarını izlemeyi sevmem, film hakkında çok fazla şeyden haberdar olmak beni rahatsız eder. Filmde önemli olan ne olacağını kestirememek ve meraklanmaktır benim için. Gone girl filmi de bu bakımdan baya etki bıraktı. İlk başta dedim ki kadınların iç dünyasını yansıtıyor film. Sonrasında ise midem bulanmaya başladı, hayır ya bu kadar da olamaz dedim ve vazgeçtim sadece psikopat bir insan üzerinden senaryolaştırılmış. Güzel kurgu, beklenmeyen son, tavsiye edebileceğim bir film. Film sonu uyarısı: Filmdeki kadın karakterinden her bayanda bir parça bulunsa da gerçeği yansıtmadığı ümit edilmektedir.Korkmayınız. İyi seyirler.. :)

Bunalım da sevilir mi?

Bunalımı seven insanlarız vesselam, biz özellikle Türk kızlarına ver slow müzik, loş ortam, kahve sonunda depresif bir hal kaçınılmaz. Bence buna üzülmüyoruz içten içe seviyoruz belki de huzur buluyoruz. Tüm şarkılar bize yazılmış sendromu bir rahatlama terapisi bence... Allah başka dert vermesin :)

Sosyal Medya Paylaşımları Üzerine Kişisel Bir Yazı

Resim
Günümüzde artık ilkokul öğrencisinden tutun, ananelerimiz dedelerimiz bile sosyal medya hesabı sahibi. Tabi ki bunu en sık kullanan kişiler genç kesimi oluşturuyor. Küçüklere örnek oluşturması gereken genç bireylerden bahsediyorum. Fakat durum öyle bir hal aldı ki bazen sırf paylaşımlar yüzünden sosyal medya hesaplarına giresim gelmiyor. En çok bu sıkıntıyı yaşadığım platformlar Twitter ve Facebook. Twitter'ı ele alalım. Evet herkes bu platformlarda istediği fikri ve düşünceyi paylaşmakta özgür. Ama insanlar artık diğer insanların düşüncelerini hiçe sayarak ve kendi düşüncesinde olmayanları küçümseyerek paylaşımlarda bulunuyorlar. Birde reklamcı tayfa var ki bazen kendimi dağa taşa denize atasım geliyor. Evet sosyal medya kişilere bir şeyleri sunmak için fırsat sunuyor ama bunu bu kadar bariz yapmak sinir bozucu olabiliyor hatta ters tepki bile yaratabiliyor. Bazı şeyler göze sokularak yapılmamalı kişinin samimiyetine inanılmadığı zaman tüm değerini kaybediyor zaten. Faceboo